top of page

Geçmiş ve Gelecek

  • Enes Asker
  • 10 Kas 2017
  • 2 dakikada okunur

Okumalı kardeşler, ağabeyler... Bilhassa ve öncelikli olarak tarihimiz okunmalı… Ulu Hakan Abdülhamid Han Hz.’nin “Tarih Tekerrürdür” diyenlere verdiği cevabı hatırlayalım:

-“Tarih Değil, Hatalar Tekerrür Ediyor.”

Müslümanlar olarak birbirimizin dertleriyle dertlenme, mutluluk ve sevinç anlarımızı birlikte yaşayıp, paylaşabilme, herhangi bir alınganlık göstermeden hatalarımızdan söz eden gerçek dostlarla birlik içerisinde olarak ciddiyetin farkındalığından ayrılmamaktır. Hakk’ı üstün tutup haykırarak, batıla sert bir duvar olup geçit ve ödün vermemektir. Ancak bu şekilde bir ve iri oldukça zafere ilerlenecek.

Elbette bu gayret ve ciddiyet öncelikli olarak Müslümanlarda olmazsa olmaz sıfatlardan biri olan sorumluluk sahibi olabilmekten geçer. Ancak farkındalık oluşturan öyle bir özelliğimiz de vardır ki; Mehmet Akif şu nadide kelimeler ile bunu özetler:

“Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.” Yani her zaman hazırda ve güçlü olan göğsü iman dolu, batıya ve batıla boyun eğmeyip karşı duracak niteliklerde sınırımızın olmasıdır. Bizler bu sınırdan (serhad) ödün vermedikçe gayemize ulaşacağız biiznillah. Yahut bu uğurda can vererek bayrağı gelecek nesillere teslim edeceğiz.

Tarih için tarihi önem arz eden günlerdeyiz. İçinde bulunduğumuz bu sancılı dönem gelecekte olacakların habercisidir. Bu kısır döngü içerisinde, geçmişini bilmek; sana bir gün kim olduğunu, nereden gelip nereye gideceğini gösterecek yegâne yol olacaktır ve olmuştur. Batılın kendi politikası için önümüze sermeye çalıştığı tarih hakikat değildir. Tarihin hakiki cihetini bilmek, önce tarihi oluşturan şahsiyetlerin fikir dünyasına dalmaktan geçer. Ya o dünyaya dalıp hakiki geçmişini bilirsin ve olayların hakimi olursun yada önüne sunulan sahte tarihin içinde kafeslerin mahkumu olarak kalırsın. Ne diyor Şeyh Edebali Osman Bey’e nasihatinde :

“Ey oğul! Geçmişini bilmeyen, geleceğini de bilemez. Geçmişini iyi bil ki, geleceğe sağlam basasın. Nereden geldiğini unutma ki, nereye gidece- ğini unutmayasın.”

Bizlerde Ulu Hakan’ın ve Şeyh Edebali’nin bu iki sözünü iyi yoğuralım, ömrümüze açalım dostlar. Pişeceği zaman yanmasın hayat ateşimizde…

Hürmetle…

Comments


Allah'a adanmış gönüller

    Like what you read? Donate now and help me provide fresh news and analysis for my readers   

İslam'da zaferler kafa sayısıyla değil kalp sayısıyla kazanılır

bottom of page