Şahıslar Aynı Mekanlar Farklı
- Enes Asker
- 22 Mar 2018
- 1 dakikada okunur
Çanakkale deyince kelamlar bir başka coşar, şunu da söylemeliyim der şunu da…
O kadar mühim olayları vardır ki tarih der gurur duyarız.
O kadar hikmetli kıssaları da vardır ki hisse alırız. Nasipse…
Nesline pusula mahiyetindedir tarih. Hani Ahmet Hocamızın bir kelamı vardı “Tarih insanı şahsiyet sahibi yapar, ya da şahsiyetiyle oynar.”
Tarihin Türk Milletini şahsiyet sahibi yaptığı tescilli: Çanakkale’de, Sarıkamış’ta, Mohaç’ta, Preveze’de, Kosova’da, Plevne Kalesinde... Daha nicesinde…
Onlar bizlere savundukları değerleri gösterdiler her cihatta! Daha ilerilere taşımak, duyurmak istedikleri değerleri tanıttılar her seferde!
Nesiller olarak gayeyi idrak eyledik. Ecdadımızın mefkuresini başımızın üzerine koyduk, kulağa küpe eyledik ve dedik ki “Bizim gaye-i hakikimiz evvela İslam! Tüm ölçülerimizin sınırını o belirler! Önderimiz Peygamber Efendimiz (s.a.v)! Nerede hangi hal, tavır ve harekette bulunacağımızı O’na bakarak tekrar ederiz! Bizi Kur’an ve Sünnet ışığında uçtan uca götürecek yegane hedeftir Kızılelma! Hayalimizi diri tutandır, uğruna canlar feda edilir!”
Öyle olmasa idi bir asır evvel ile bugün yapılan icraatlar nasıl aynı olurdu? Çanakkale’de tüm bu değerleri savunanların nesli bugün Afrin’de adeta başka bir bedende vücut bulmuş değil mi?
Mithat Binbaşı…
Muhammet Teğmen…
Başta Çanakkale şehitlerimiz olmak üzere, Sarıkamış’ta, Mohaç’ta Preveze’de, Kosova’da, Plevne’de bugün Afrin’de ve dahi tüm diyarı Anadolu’da şehit olan Mehmetçiklerimize ve güvenlik güçlerimize Ulu Allah’tan rahmet, merhamet diliyorum. Allah şefaatlerine bizleri de nail eylesin.
Hürmetle…

Comentários