Medresenin Son Güneşi

Ahmet Cevdet Paşa deyince tarih, şiir ve dahi hukuk gibi konular cana, kana gelmektedir!

İslam Alemi ve Türk dünyasına nice sayısız eser bırakmış, bu gün dahi geçmişin hamurunda yoğurulmak isteyenlere asıl kıvamı sunmuştur.

Bir tarihçinin tasviri ile “Medresenin Son Güneşidir”. Şimşirgil hocamızın ifadesiyle de Şeyhülislamın eşiğine kadar yükselmiş, her ilimde alim, her fende mahir, tarihimizin son medar-ı iftiharıdır Ahmet Cevdet Paşa.

Fransız ihtilali neticesinde peyda olan nice ulusçu fikir, Sened-i ittifakla başlayıp Tanzimat ve Islahat Fermanlarına devamında ise meşrutiyetler ve bir takım imtiyazlara sebebiyet vermişti. Ahmet Cevdet Paşa bu imtiyazlar sonucu vuku bulacak olan ıslahatların milli ve İslami bünyeye uygun cereyan edebilmesi için çok büyük gayretler sarf etmiş, İslami hassasiyeti koruyacak nice çetin mücadelelerde bulunmuştur. Ayrıca mücadeleleri sadece hukuk boyutunda değil geleceğe yön verecek bir ferasetle geçmişte de aramış nihayetinde gayreti ile de çok önemli çalışmalara imza atmış bir vakanüvistir. Tarih-i Cevdet bunun en büyük misallerindendir.

İslam Hukuku anlamında başyapıt olan Mecelleyi yazmıştır ki döneminde “Hasta Adam” diye nitelendirdikleri Devlet-i Aliyye’nin her alanda ve bilhassa eğitim öğretimde hiçbir devletten ve medeniyetten aşağıda kalmadığının kanıtlarındandır!

Sultan Abdülhamid Han Hz. zamanında siyasi ve tarihi konularda güvenilecek eşine az rastlanır şahsiyetlerden olan Ahmet Cevdet Paşa dönemin kargaşasında doğru bildiğini haykırmaktan korkmayan, her şeye rağmen dile getiren bir zat idi.

Bugün (26 Mart) Ahmet Cevdet Paşanın da dünyaya geliş tarihidir. Bizlerde Şimşirgil Hocamızın bir ifadesiyle Paşayı rahmet ve hürmetle anıyoruz;

“Adem oldur ki ayağın çekicek dünyadan, Zikü bi'l hayr içre güzel adı kala.”

Kalın sağlıcakla…

#EnesAskerMakaleleri